Zeytinburnu Kültür Sanat’ın düzenlediği Kitabiyat Söyleşileri, edebiyat ve yayın dünyasının önemli isimlerini ağırlamaya devam ediyor. Taner Ay’ın moderatörlüğünü üstlendiği etkinlik dizisi, her ay kitap dünyasından farklı bir konuğu dinleyicilerle buluşturuyor. Şubat ayının konuğu ise yazar ve editör Oğuzhan Murat Öztürk oldu.

Geleneksel sanatların kadın ustaları Çamlıca'da buluştu Geleneksel sanatların kadın ustaları Çamlıca'da buluştu

19 Şubat Çarşamba akşamı saat 19.30’da gerçekleşen etkinlikte, Oğuzhan Murat Öztürk’ün editörlük deneyimleri ve yayıncılıkla ilgili görüşleri ele alındı. Söyleşide, bir kitabın yayın sürecinde editörün rolü, sosyal medyanın yayıncılığa etkisi ve kitap seçim süreçleri gibi konular tartışıldı.

"EDİTÖR YARDIMCI BİR AKTÖRDÜR"

Etkinlikte konuşan Oğuzhan Murat Öztürk, editörlük mesleğinin sınırlarını ve sorumluluklarını vurguladı. Bir kitabın oluşma sürecinde editörün üstlendiği rolün önemli ancak sınırlı olduğunu belirten Öztürk, şu ifadeleri kullandı:

"Editör bir yaratıcı değil, onun yardımcısıdır. Bu nedenle birincil değil, ikincil konumdadır. Editörün her şeyden önce kendi konumunu bilmesi gerekir. Editör, kitabın sahibi değildir. Editör kitabın oluşma sürecinde yazarın yardımcısıdır. Editörün bu çizgiyi aşmaması, böyle bir rol üstlenmesi gerekir."

SOSYAL MEDYA VE YAYINCILIK İLİŞKİSİ

Günümüzde kitap yayıncılığında sosyal medyanın etkisinin arttığını belirten Öztürk, popülerliğin yayın süreçlerine etkisine dair görüşlerini paylaştı. Sosyal medyada geniş bir takipçi kitlesine sahip olmanın tek başına bir kitabın basılması için yeterli bir kriter olmaması gerektiğini savunan Öztürk, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Sosyal medyada çok takipçisi olması yazar için olumsuz bir durum değil. Bizim öyle bir yazarımız var: Mustafa Batuhan Bozkurt. O zaten bir içerik üreticisi. Kitabı da büyük bir emeğin ürünü. Onun 50 bin takipçisi olması problem değil. Ama hiçbir üretimi olmayan ve 100 bin takipçisi olan birinin kitabı basılıyorsa o problem."