Mimar ve nakkaş Semih İrteş, söyleşide özellikle Selimiye Camii örneği üzerinden Mimar Sinan dönemi kalemişi üslubunu detaylandırdı. Söyleşi, Mimar Sinan Dönemi Bezeme Sanatı: Selimiye Camii Örneği alt başlığı ile düzenlendi. İrteş, Sinan’ın yapılarındaki kalemişi bezeme tekniklerini ve dönemin estetik anlayışını katılımcılara aktardı.
SANATA BAŞLANGIÇ HİKAYESİ
Semih İrteş, nakkaşlık mesleğine nasıl başladığını ve bu sanatla olan bağını anlattı. Babasının Süleymaniye Camii restorasyonundaki çalışmalarından ilham aldığını belirtti.
“Babam beni Süleymaniye Camii’nin restorasyonunu yaptığı dönemde omuzlarında iskeleye çıkarmıştı. Her şey orada başladı,” diyen İrteş, mesleğe adım attığı süreci şu sözlerle ifade etti:
“Zaman içerisinde yaşım ilerledikçe bu sanata daha iyi sarıldım. Daha çok sevdim. Bir sürü restorasyon çalışmasında bulundum. O yıllarda bugünkü gibi çok camii yapılmıyordu. Restorasyon ağırlıklı faaliyetler vardı. Hep o eski eserlerin içindeydik. Babamdan ve babamın yetiştirdiği ustalardan tecrübeler edindik. Kardeşlerimle birlikte bu sanata gönül verdik ve baba işini devam ettirdik.”
MERCAN KIRMIZISI VE EDİRNE YEŞİLİ
Semih İrteş, Selimiye Camii’nin kalemişi süslemelerinde kullanılan renklerin önemine değindi. Özellikle mercan kırmızısı ve Edirne yeşilinin bezeme sanatındaki etkisini vurguladı.
“Mercan kırmızısı mimaride altının yerini alıyor. Tezhipte altın kullanılır, kalemişinde de altın yerine kırmızı kullanılır. Bu önemli bir olay. Zor elde edilen bir renk,” diyen İrteş, dönemin boya yapım tekniklerini de anlattı:
“Bütün boyalar doğal boyalardan elde ediliyordu. Bugünkü gibi sentetik malzemeler yoktu. Selimiye’de mercan kırmızısı ve Edirne yeşili öne çıkan renkler arasında.”
