Hayatınızda ilk kez gitmiş olduğunuz bir şehrin tarihi mekânlarını tek başınıza bulmanız oldukça güçtür. Bunun için şehri iyi bilen bir rehbere ihtiyacınız vardır. Beşikten mezara kadar, hayatın çile ve imtihan dolu yollarında size doğru ve yanlışı gösterecek bir kılavuza ihtiyacınız vardır aslında. Aksi takdirde yönünüzü şaşırabilirsiniz. Siz her ne kadar evinizin yolunu bilseniz de, gözleriniz kapatıldığında, sokakları karıştıracak, ayağınız bekli de bir taşa takılıp düşeceksiniz. Bu zorlu hayat labirentinde, zahir-batın ilimlere vakıf, deyim yerinde ise “Bu muhiti avcunun içi gibi bilen” Allah adamları vardı ve her zamanda olacaktır.
“Himmet Ya Hazret-i Sultan”
Maddeye önem vermeyen, menfaat gözlemeyen, dünyadan uzak, her daim Hakkın rızası için çabalayan, başında tacı, sırtında hırkası, elinde asası, dilinde virdi, tek gayesi Hakka kul olabilmek ve insan-ı kâmil yetiştirmek olan bu Allah dostlarına tasavvuf dilinde; Pir, Şeyh veya Mürşid-i Kamil denilirdi. Kaynaklarda İstanbul ve civarında 500’den fazla tekke ve dergahın ismi kayıtlı. Bugün tekkeler kapalı, ancak bu irfan ocaklarının kurucuları menkıbeleri, şiirleri, eserleri, evradları, usul ve erkânları ile halen hayatımızdalar. Kimi Halvetiyye, kimi Kadiriyye, kimi Rufaiyye, kimi Celvetiyye yolunda yürümüş, Allah’ın ve Resulullah’ın emirlerine sımsıkı bağlı, hasta ve nakıs gönülleri hakikat nuru ile aydınlatmışlardır. Onlar şimdi cisimleri ile olmasa bile isimleri ve ruhaniyetleri ile aramızdalar. Gönlümüz daraldığında, bunalıma düştüğümüz zamanlarda “Himmet Ya Hazret-i Sultan”, “Meded Ya Pir”, “Yetiş Ya Efendi” diyerek yardım istediğimizde imdadımıza yetişen Allah dostları “Pirleri” himmetlerini dileyerek yad ediyoruz.
Yine büyük Pirlerden birisi olan Muhammed Niyazi-i Mısri Hazretleri bir şiirinde ne güzel söylemiş;
Mürşid gerekdir bildire
Hakk'ı sana hakka’l-yakîn
Mürşidi olmayanların
Bildikleri gümân imiş
Her mürşide dil verme
Yolunu sarpa uğradur
Mürşidi kâmil olanın
Gâyet yolu âsân imiş
İstanbul’da medfun pirler
Yusuf Sünbül Sinan (Halvetiyye-Sünbüliyye) (v.1493) Fatih-Kocamustafapaşa’da Sünbül Efendi Camii avlusunda
İbrahim Ümmi Sinan (Halvetiyye-Sinaniyye) (v.1568) Eyüp-Düğmeciler’de Ümmi Sinan Dergâhı tevhidhanesinde
Hasan Burhaneddin Cihangiri (Halvetiyye-Cihangiriyye) (v.1663) Beyoğlu-Cihangirde Cihangir Camii bahçesinde
Ramazaneddin-i Mahfi (Halvetiyye-Ramazaniyye) (v.1616) Fatih-Kocamustafapaşa’da Ramazan Efendi Camii avlusunda
Muhammed Nureddin Cerrahi (Halvetiyye-Cerrahiyye) (v.1720) Fatih-Karagümrük’de Nureddin Cerrahi Asitanesi tevhidhanesinde
Hasan Hüsameddin Uşşaki (Halvetiyye-Uşşakiyye) (v.1593) Beyoğlu-Kasımpaşa’da Uşşaki Hankahında
Muhammed Cemaleddin Uşşaki (Halvetiyye-Cemaliyye) (v.1751) Eyüp-Savaklar’da, Hirami Ahmed Paşa Camii yanında
Abdullah Salahaddin Uşşaki (Halvetiyye-Salahiyye) (v.1781) Fatih-Aşıkpaşa’da Tahir Ağa Camii bahçesinde
Ahmed Raufi (Halvetiyye-Raufiyye) (v.1757) Üsküdar’da Koca Sinan Paşa Camii haziresinde
Nasuh Efendi (Halvetiyye-Nasuhiyye) Eyüp-Düğmeciler’de, Ümmi Sinan Dergahı tevhidhanesinde
Hüseyin Feyzüddin Efendi (Halvetiyye-Feyziyye) Zeytinburnu-Merkez Efendi haziresinde medfun olduğu rivayet ediliyor.
Nasuhi Muhammed Efendi (Halvetiyye-Nasuhiyye) (v.1718) Üsküdar-Doğancılar’da Nasuhi Camii yanında
Abdülehad Nuri Sivasi (Halvetiyye-Sivasiyye) (v.1651) Eyüp-Nişancası’nda
Aziz Mahmud Hüdayi (Celvetiyye) (v.1628) Üsküdar-Hüdayi Camii yanında
Selami Ali Efendi (Celvetiyye-Selamiyye) (v.1691) Üsküdar-Kısıklı’da
Fenayi Ali Efendi (Celvetiyye-Fenayiyye) (v.1745) Üsküdar-Çavuşbaşı’nda
İsmail-i Rumi (Kadiriyye-Rumiyye) (v.1631) Beyoğlu-Tophane’de Kadirihane haziresinde
Mehmed Arif Efendi (Rufaiyye-Arifiyye) Fatih-Hüsrevpaşa Türbesi yanında
Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi (Nakşibendiyye-Gümüşhaneviyye) (v.1893) Fatih-Süleymaniye Camii haziresi
Hamza Bali (Hamzaviyye) (v.1562) Zeytinburnu-Silivrikapı mezarlığında
Muhammed Fethü’l-Maarifi (Rufaiyye-Maarifiyye) (v.1824) Kartal’da
Mustafa Haşim Baba (Haşimiyye) (v.1782) Üsküdar’da
Doğan Pur mübarek zatları ziyaret etmeniz dileğiyle yazdı